Swing dönemindeki caz müzisyenleri bugünkü rock starlarına benzetilebilir. Benny Goodman, Count Basie, Duke Ellington 30'lar ve 40'lar boyunca herkesin bildiği isimlerdi. Halk onları caz müzisyeni olarak değil, dans orkestralarının liderleri olarak görüyordu. Bu müzisyenleri sahip oldukları ün daha sonra çok az caz müziyenine nasip olmuştur. O dönemde orkestralarının (meşhur ya da değil) fazlalığı müzisyen ihtiyacına neden olmuş bu da caz müzisyenleri için iş olanaklarının artmasını sağlamıştır. Fakat pek çok orkestra doğaçlamaya önem vermediğinden müzisyenlerin bu orkestralarda kendilerini ne kadar geliştirebildikleri tartışılır. 1950'lerdeki rock gruplarında olduğu gibi, swing gruplarının 1930'lar ve 1940'lardaki en önemli işlevi insanlara dans müziği sunmalarıydı. Popüler rock gruplarıyla swing orkestralarının bir diğer benzerliği de özenle hazırlanmış kıyafetler ve sahne şovlarıdır. Sergilenen performansın görselliği önemli sayıdaki dinleyici için başlı başına bir çekim oluşturmuştur. Bu yüzden swing döneminin popüleritesi kulağın yanı sıra göze de hitap etmesinden kaynaklanır. Peki bu popüleriteyi elde etmiş olan swing dönemi caz müziğinin zirvelerinden biri midir ? Bu soruya cevap vermeden önce cazı nasıl tanımlayacağımız önem kazanıyor. Eğer swing'e 'caz geleneğine ve bütünlüğüne olan bağlılığı' açısından yaklaşırsak, evet, gerçekten de swing cazın zirvelerinden biridir. Ama daha katı bir tanım kullanıp, cazın doğaçlama içermesi gerektiği ve doğaçlamanın cazın olmazsa olmazlardan biri olduğunu söylersek swing için bir önceki cümledeki yargı geçerliliğini kaybeder. Çünkü dönemin dans orkestralarına göre caz kategorisine çok daha yakın olan orkestralarda dahi öncelikli amaç doğaçlama değildi.
|